KUR’AN’IN FAZİLETİ, TEFSİRİ VE NÜZUL
SEBEPLERİ
DEVAM: 22- Değişik
Kıraatler ve Kıraatte Gösteriş Yapmak; Kur'an'ın, Yedi Harf üzere Nazil Olması
3. Ubey b. Ka'b
- - (-)
21149 (1)- Ubey b. Ka'b'ın
bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kur'an yedi harf
(kıraat) üzere nazil olmuştur'' buyurdu.
[Sahih]
21150 (2)- Ubey b. Ka'b
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana bir ayeti okuttu, başka
bir kişi aynı ayeti benim okuduğumdan başka bir şekilde okudu. Ben: "Bunu
sana kim okuttu?" diye sorunca, adam: "Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bana bu ayeti bu şekilde okuttu" cevabını verdi. Ben:
"Vallahi, Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana da okuduğum
şekliyle okuttu" dedim. Müslüman olduğum zamandan bu güne kadar, şu olay
dışında kalbime hiç şüphe girmedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
gidip: "Ey Allah'ın Resulü! Falan ayeti sen bana (şu şekilde) okutmadın
mı?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet''
cevabını verdi. Ben: "Bu adam, bu ayeti kendisine şu şekilde okuttuğunu
iddia ediyor" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eliyle
göğsüme vurdu ve içimdeki şüpheden bir şey kalmadı. Sonra Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Cibril ve Mıkail bana geldiler, Cibril:
''Kur'an'ı bir harf üzere oku!'' deyince, Mikail banai ''(Okuma çeşitlerinin)
artırılmasını iste!''dedi. Bunun üzerine Cibrll: ''Kur’an'ı iki harf üzere
oku'' deyince, Mikail yine bana: ''Bunun da artırılmasını iste'' dedi.
Bu konuşma, yedi harfe
çıkıncaya kadar böylece devam etti. Bunların her biri geçerli ve yeterlidir.''
[Sahih]
Diğer tahric: Başka
kanalla Nesai (2/153) rivayet etti.
21151 (3)- Bu hadis,
başka bir kanalla, Ubade zikredilmeden, Ubey b. Ka'b şöyle dedi: "Müslüman
olduğum zamandan bu güne kadar, şu olay dışında kalbime hiç şüphe girmedi: Ben
bir ayet okudum ... " şeklinde başlayarak rivayet edilmiştir.
[Sahih]
21152 (4)- Ubey b. Ka'b anlatıyor:
Müslüman olduğum zamandan bu güne kadar, şu olay dışında kalbime hiç şüphe
girmedi. Ben bir ayet okudum, başka bir adam aynı ayeti başka bir şekilde
okudu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip: "falan ayeti sen
bana (şu şekilde) okutmadın mı?" diye sorduğumda, Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Evet'' cevabını verdi. Adam da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e: "Falan ayeti sen bana (şu şekilde) okutmadın mı?" diye
sorunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Evet. Cibril ve
Mikail bana geldiler, Cibril sağımda, Mikail solumda oturdu. Cibril: ''Kur'an'ı
bir harf üzere oku!'' deyince, Mikail banai ''(Okuma çeşitlerinin)
artırılmasını iste!'' dedi ve bu konuşma, yedi harfe çıkıncaya kadar böylece
devam etti. Bunların her biri geçerli ve yeterlidir. ''
[Sahih]
21153 (5)- Aynı manada
bir hadis başka bir kalana Ubey b. Ka'b'dan nakledilmiştir.
[Sahih]
21154 (6)-Z Aynı manada
bir hadis, başka bir kanalla: "Müslüman olduğum zamandan bu güne kadar,
kalbime hiç şüphe girmedi..." şeklinde başlayarak rivayet edilmiştir.
[Sahih]
21155 (7)- Ubey b. Ka'b
şöyle dedi: "Ben bir ayet okuduktan sonra, İbn Mes'ud aynı ayeti değişik
bir şekilde okudu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip:
"Falan ayet i sen bana (şu şekilde) okutmadın mı?" diye sorunca,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet'' cevabını verdi. İbn Mes'ud
da: "Falan ayeti sen bana (şu şekilde) okutmadın mı?" diye sorunca,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet. İkiniz de güzel okumuşsunuz''
cevabını verdi. Ben, içime düşen vesveseyi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e bildirince, göğsüme vurup şöyle buyurdu: ''Ey Ubey b. Ka'b, Kur'an
bana okutulunca, ben: ''İki harf üzere'' dedim. Cibril: ''İki harf üzere mi yoksa
üç harf üzere mi?'' diye sorunca, yanımdaki melek: ''üç harf üzere de'' dedi.
Ben de: ''üç harf üzere'' dedim. Bu konuşma, yedi harfe çıkıncaya kadar böylece
devam etti. Bunların her biri geçerli ve yeterlidir. Sen okurken: ''Gafuren
rahimen (=Allah bağışlayıcı ve merhametlidir'' veya ''Semian alimen (=Herşeyi
duyan ve bilendir'' ya da ''Herşeyi bilen ve duyandır'' demende bir sakınca
yoktur. Önemli olanı rahmetten bahseden ayeti azapla, azaptan bahseden ayeti de
rahmet kelimesiyle bitirmemendir.''
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(1477) rivayet etti.
21156 (8)- Bu hadis
başka bir kanalla: "Ubey b. Ka'b şöyle dedi: "Ben bir ayet okuduktan
sonra, İbn Mes'ud aynı ayeti değişik bir şekilde okudu ... " şeklinde
başlayarak naklediImiştir.
[Sahih]
21157 (9)-Z Bu hadis
başka bir kanalla: Ubey b. Ka'b şöyle dedi: "Ben bir ayet okuduktan sonra,
İbn Mes'ud aynı ayeti değişik bir şekilde okudu. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e gittim ... " şeklinde başlayarak naklediImiştir.
[Sahih]
21158 (ıo)-Z Ubey b.
Ka'b anlatıyor: Bir adamın Kur'an okuduğunu duydum ve: "Sana bunu kim
okuttu?" diye sordum. Adam: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
okuttu" cevabını verince: "Haydi ona gidelim" deyip Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gittim ve: "Buna Kur'an okumasını
söyle" dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama: ''Oku!'' deyip
adam okuyunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Güzel okudun'' buyurdu.
Ben: "Sen bana (bu ayet i) şu şekilde okutmadın mı?" deyince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet. Sen de güzelokudun'' buyurdu.
Ben, ellerimle işaret edip:
"İkimize de mi
güzel okudunuz diyorsun!" dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eliyle
göğsüme vurup: ''Allahım! Ubey'den şüpheyi gider'' diye dua edince, beni ter
bastı ve içimi bir korku sardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: ''Ey Ubey! Bana iki melek geldi ve biri: ''Bir harf üzere oku'' dedi.
Diğer melek: ''Ondan daha fazlasını iste'' deyince, ben: ''Bana daha fazlasını
ver'' dedim. Bunun üzere melek: ''İki harf üzere oku'' dedi. Diğer melek:
''Ondan daha fazlasını iste'' deyince, ben: ''Bana daha fazlasını ver'' dedim.
Bunun üzerine melek: ''üÇ harf üzere oku'' dedi. Diğer melek: ''Ondan daha
fazlasını iste'' deyince, ben: ''Bana daha fazlasını ver'' dedim. Bunun üzere
melek: ''Dört harf üzere oku'' dedi. Diğer melek: ''Ondan daha fazlasını iste''
deyince, ben: ''Bana daha fazlasını ver'' dedim. Bunun üzere melek: ''Beş harf
üzere oku'' dedi. Diğer melek: ''Ondan daha fazlasını iste'' deyince, ben:
''Bana daha fazlasmı ver'' dedim. Bunun üzere melek: ''Altı harf üzere oku''
dedi. Diğer melek: ''Ondan daha fazlasmı iste'' deyince, melek: ''Yedi harf
üzere oku'' dedi. Böylece Kur'an yedi harf üzere nazil oldu. ''
[Sahih]
21159 (11)-Z Ubey b.
Ka'b'ın bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''Bana iki melek geldi ve biri diğerine: ''Onu akut'' dedi. Diğer melek: ''Kaç
harf üzere ?'' '' deyince, öbürü: ''Bir harf üzere'' dedi. Diğer melek:
''Arttır'' dedi ve bu durum yedi harfe çıkıncaya kadar devam etti. ''
[Hasan]
21160 (12)- Ubey b. Ka'b
anlatıyor: Ben Mescid'deyken bir adam girdi ve garipsediğim bir kıra8tle okudu.
Sonra başka bir kişi girdi ve ilk okuyandan daha değişik bir şekilde okudu.
Onlarla beraber Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına girdik ve
ben: "Ey Allah'ın Resulü! Şu adam, garip gördüğüm bir şekilde okudu. Sonra
şu adam girdi ve diğerinden farklı bir şekilde okudu" dedim. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara: ''Okuyun'' buyurunca, ikisi de okudular.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara: ''Doğru okudunuz'' buyurunca,
içime Cahiliye döneminde bile olmadığı kadar büyük bir şüphe düştü. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bulunduğum durumu görüp göğsüme vurunca, beni ter
bastı ve sanki korku içinde Allah'a bakıyor gibi oldum. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bana şöyle buyurdu: ''Ey Ubey! Rabbim bana (Cibril'i
göndererek): ''Kur'an'ı bir harf üzere oku'' buyurdu. Ben: ''Ümmetime
kolaylaştır'' karşılığmı verince, Allah bana (Cibril'i göndererek): ''İki harf
üzere oku'' buyurdu. Ben yine: ''Ümmetime kolaylaştır'' karşılığını verince,
Allah bana (Cibrili göndererek): ''Yedi harf üzere oku. Her fazla istemen için
de bir istekte bulunma hakkın var'' buyurdu. Bunun üzerine ben: ''Allahım!
Ümmetimi bağışla. Allahım! Ümmetimi bağışla'' dedim. üçüncü isteğimi de, Hz.
İbrahim dahilı mahlCıkatın hepsinin bana yöneldiği güne bıraktım. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(1856-7) rivayet etti.
21161 (13)- Ubey'in bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Gifar oğullarının suyunun
yanındayken Cibril geldi ve: "Allah, Ümmetine Kur'an'ı bir harf üzere
okutmanı emrediyor" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'tan
bağışlama ve mağfiretini dilerim. Ümmetimin buna gücü yetmez'' karşılığını
verdi. Cibril ikinci defa gelip: "Allah, Ümmetine Kur'an'ı iki harf üzere
okutmanı emrediyor" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Allah'tan bağışlama ve mağfiretini dilerim. Ümmetimin buna gücü yetmez''
karşılığını verdi. Cibril üçüncü defa gelip: "Allah, Ümmetine Kur'an'ı üç
harf üzere okutmanı emrediyor" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Allah'tan bağışlama ve mağfiretini dilerim. Ümmetimin buna gücü yetmez''
karşılığını verdi. Cib ri i dördüncü defa gelip: "Allah, Ümmetine Kur'an'ı
yedi harf üzere okutmanı emrediyor. Bunlardan hangisiyle okurlarsa doğru okumuş
olurlar" dedi.
[Sahih]
21162 (14)-Z İbn Ebi
Leyla'nın, Ubey'den bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Gifar oğullarının suyunun yanındayken Cibril geldi ve: "Ey Muhammed!
Allah, Ümmetine Kur'an'ı bir harf üzere okutmanı emrediyor" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yedi harf üzere okunması
emredilinceye kadar arttırılmasını isteyip durdu.
[Hasen]
21163 (15)-Z Ubey b.
Ka'b'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Cibril
geldi ve: "Allah, Ümmetine Kur'an'ı yedi harf üzere okutmanı emrediyor.
Bunlardan hangisiyle okurlarsa doğru okumuş olurlar" dedi.
[Sahih]
21164 (16)-Z İbn Ebi
Leyla'nın, bildirdiğine göre Ubey: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Gifar oğullarının suyunun yanındayken Cibril geldi ve: "Allah,
Ümmetine Kur'an'ı bir harf üzere okutmanı emrediyor" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'tan bağışlama ve mağfiretini dilerim''
karşılığını verdi" deyip hadisi aktardı ve sonunda şöyle dedi: Cibril
dördüncü defa gelip: "Allah, Ümmetine Kur'an'ı yedi harf üzere okutmanı
emrediyor. Bunlardan hangisiyle okurlarsa doğru okumuş olurlar" dedi.
[Sahih]
21165 (17)-Z Ubey b.
Ka'b anlatıyor: Ben Mescid'deyken bir adam girdi ve namaz kılıp garipsediğim
bir kıraade okudu. Sonra başka bir kişi girdi ve namaz kılarken ilk okuyandan
daha değişik bir şekilde okudu. Namazı bitirince Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in yanına girdik ve ben: "Ey Allah'ın Resulü! Şu adam, garip
gördüğüm bir şekilde okudu. Sonra şu adam girdi ve diğerinden farklı bir
şekilde okudu" dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara:
''Okuyun'' buyurunca, ikisi de okudular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onlara: ''Doğru okudunuz'' buyurunca, içime Cahiliye döneminde bile
olmadığı kadar büyük bir şüphe düştü. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bulunduğum durumu görüp göğsüme vurunca, beni ter bastı ve sanki korku içinde
Rabbime bakıyor gibi oldum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana şöyle
buyurdu: ''Ey Ubey! Rabbim bana (Cibrıri göndererek): ''Kur'an'ı bir harf üzere
oku'' buyurdu. Ben: ''Ümmetime kolaylaştır'' karşılığını verince, Allah bana
(Cibril'i göndererek): ''İki harf üzere oku'' buyurdu. Ben üç defa
kolaylaştırmasını söyleyince, Allah bana (Cibril'i göndererek): ''Yedi harf
üzere oku. Her fazla istemen için de bir istekte bulunma hakkın var'' buyurdu.
Bunun üzerine ben: ''Allahım! Ümmetimi bağışla. Allahım! Ümmetimi bağışla''
dedim. üçüncü isteğimi de, Hz. İbrahim dahilı mahlukatın hepsinin bana
yöneldiği güne bıraktım. ''
[Sahih]
21166 (18)- Ubey der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mira taşlığında Cibril ile karşılaşınca,
ona: ''Benl Ümmi bir Ümmete gönderildim. Bunlar arasında yaşlı erkekler,
kadınlar ve çocuklar var'' buyurdu. Bunun üzerine Cibrll: "Onlara yedi
harf üzere okumalarını emret" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Ebi
Şeybe (10/518), Tirmizi (2944) ve İbn Hibban (739) rivayet ettiler.
21167 (19)- Bu hadis
başka bir kanalla Huzeyfe'den "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Mira taşlığında Cibril ile karşılaşınca ... " ibaresiyle nakledilmiştir.
[Sahih]